192 sayfa. 13x19.5 cm
ÖN KAPAKTA FOTOĞRAFTA GÖRÜLEN BİR MÜREKKEP LEKESİ DIŞINDA KUSURU YOK
Şehir, sokaklarda sürünenler, köprü altında yatanlar, arsalarda, oyuklarda, kovuklarda tüneyenler... binlerce biçare, binlerce sefille doluydu. Bu tıklım tıklım şehrin tek insanları, yalnız insanları nereye giderler, onu kimse bilmezdi.
Vasfi, tıp fakültesinde okurken mahallesindeki Zeynep adlı kıza âşık olur. Gözü Zeynep’in aşkından başka bir şey görmeyen Vasfi, Zeynep’in büyük amcasıyla evlenmesinin ardından yıkılır. Zeynep’e toz kondurmayan Vasfi, bir gün kuzeninin Zeynep’in foyasını ortaya çıkarmak için kumpas kurduğunu öğrenince, Zeynep için hiç tereddütsüz, düşünmeden kuzenini öldürür. Uzun yıllar süren hapis hayatından sonra Vasfi, yeniden hürriyetine kavuşur ve insanlar arasında kendine bir yer bulmaya çalışır. Tutunacak hiçbir şeyi olmayan Vasfi’nin artık ne parası ne kalacak bir yeri ne de kimsesi vardır. Vasfi’ye ait tek yer sokaklardır…
sözcükler bizi yansıtır
sevgimizi, sevincimizi, .... öfkemizi, yenilgimizi...
sözcükler, sonsuz zamanda ve sonsuz uzamda kaybolur...
........
pek çok seçenek içinden olabildiğince nitelikli, doyurucu olduğunu düşündüğümüz yazıları okurla paylaşmak için seçici bir bakış açımız var.
.....
eleştiri ve önerileriniz bize onur verir
.......
Ben buradayım sevgili okur, sen neredesin? (Oğuz Atay)
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- B.Y.
- Tarih:
- 10 Ekim 2025 17:58