352 sayfa. 14x23 cm
“İhlasımızdan şüphe edilmemelidir ki bu kitab-ı mübin yalnız bir şi’r-i mensur değildir. İçtimai, siyasi, idari, ahlaki, dinî birçok mebahis-i mühimmeyi ihtiva etmesi itibariyle hem edebî, hem ilmî bir eser-i giran-kıymettir.”
(Sebilürreşat, 2 Eylül 1914)
“Seyahat fikriyle Avrupa’yı dolaşanlar çok var. Bunların içinde -fena değil- gördüklerini yazanlar da bulunmuş, fakat acaba şu bizim zavallı yurdumuz ne haldedir ve ne için böyle yaralı bir kalp hâlinde derin derin inliyor, bunu görmek isteyen yok. Şark ve Garp’ı dolaşan Evliya Çelebi gibi seyyahlardan geçtik, Suat Bey gibi herkes bir parça yurdunu tanısa ve tanıtsa bu vatan böyle harap olmazdı.”
(Ali Kâmi, İçtihat, 22 Ekim 1914)
Yukarıdaki tanıklıklardan da anlaşılacağı üzere Ali Suat, Meşrutiyet yıllarında ve sonrasında yerli kalmayı başarabilmiş ender rastladığımız sıra dışı aydın bürokratlardan biridir. Bürokrat olarak en netameli zamanlarda Suriye, Irak ve Arabistan’da mutasarr
Kitaplar, zamanın büyük denizinde dikilmiş DENİZ FENERLERİDİR.
''Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, Yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma....'' Nazan Bekiroğlu
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- E.C.
- Tarih:
- 7 Kasım 2025 16:32