440 sayfa. 13.5x19.5 cm
Biz modernler bir kez daha bastırılmış olanın geri dönüşüne şahit oluyoruz. Bu kez, insanlık tarihinin ilerleyişinde bir dekor olarak görülen “Doğa” namına ne varsa, tarih sahnesine bir felaket olarak geri dönüyor. Bu felaket kendisini dayattığında, kimileri gerçeğe yüz çevirirken, kimileri sanki bu kadarı yetmezmiş gibi “daha fazla modernlik” istiyor, naif olan diğerleri ise hâlâ bir şeylerin düzeltilebileceğine inanıyor.
Latour’a göre bu tavırlar dünyayla ilişkimizin bozulmasının, yani tam da delirmenin semptomlarıdır. Onun bu delilikten kendimizi sakınmak için önerdiği yol ise durumun vahametiyle yüzleşmek ve “ekolojik kriz” hakkındaki endişeyi başkalarına bulaştırmaktır. Bu noktada ekoloji, Doğa hakkında düşünmek değil, Doğa’nın son bulduğu noktada düşünmek anlamına gelir. Fakat Doğa’nın sonu geldiyse, ona bağlı olarak var olan Kültür’ün de sonu gelmiş demektir. Bu yüzden Latour, Doğa-Kültür ikiliğini iptal ederek, hem canlı hem de cansız, hem “doğal” hem de “kültürel” varlıkları
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- H.D.
- Tarih:
- 13 Kasım 2025 18:33