320 sayfa. 1x1 cm
Onu görmeden önce sesini duydum: Çığlığı surlarımızın içinde yankılanıyordu. Tanımak için onu görmenize gerekyoktu, şanı savaşacağı yerlere önceden gelirdi: Yüce ve zeki Akhilleus, tanrılara benzeyen Akhilleus… Ondanbahsederken bu isimlerin hiçbirini kullanmazdık. “Kasap” derdik biz ona.Beni kendi şehrimden, tahtımdan kopardığı gün eski hayatıma dair her şey ardımda kaldı. Troya’yı almak üzereyola çıkmış bir ordunun kölesi, kardeşlerimi ve kocamı öldürmüş Akhilleus’un odalığıydım artık. Kim olduğunuönemsemediği bir ganimettim onun için, fazlası değil.Neyi mi önemserdi peki? Şanını… çünkü pazarlık böyle yapılmıştı, hilekâr tanrıların ona verdiği söz buydu: Troyasurları altında erken bir ölüme karşılık ebedi şan ve şeref. Ve ölümü yakındı, bunu biliyordu.Ama bu hikâye savaşın nasıl şanlı olduğunu, erkeklerin ne kadar cesurca çarpıştığını anlatmayacak, o defalarcayapıldı. Hayır, bu tarihte unutulmaya zorlananların hikâyesi. Yine de unutulmayacağız, yıllar sonra bile annelerçocuklarına Tro
Satışlarımız sadece internet üzerinden yapılabilir ,
Elden satışımız bulunmamaktadır
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- G.D.
- Tarih:
- 18 Kasım 2025 09:31