183 sayfa. 24x28 cm
Neredeyse kusursuz saydamlıktan tam matlığa kadar farklı özelliklere sahip olabilen kristaller bilimden büyüye, teknolojiden şifacılığa pek çok alanda kullanılır. Bilim insanları, canlı olmasalar da kristallerin genellikle “büyüdüklerini” tarif eder. Yaşayan pek çok organizma kristal üretebilir. Eski kültürlerde kristaller ve mineraller duyuları olan varlıklar gibi görülmüş, canlı ve cansız, organik ve inorganik madde arasındaki geçirgen sınırlar için mükemmel bir metafor olmuştur. Kristalleri çıkış noktası olarak alan sergi, sembolik kullanımların ötesine geçiyor. Sanatsal, küratöryel ve kurumsal çalışmaların üretim, sergileme ve geri dönüşüm süreçlerindeki çok çeşitli ilişkilerle bir ekosistem yaratmayı hedefliyor. Kristallerin mükemmel olmayan, bozulmuş şeffaflıkları ve toprağın matlığı ile ilgilenen serginin Covid-19 öncesi hazırlık aşaması iki kitaptan fikirlerle eleştirel olarak kesişti: Bruno Latour’un “Down to Earth” ve Byung-Chul Han’ın “Seffaflık Toplumu”. Ne var ki pandemi b
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- T.Y.
- Tarih:
- 12 Kasım 2025 15:26