208 sayfa. 1x1 cm
Osmanlı Devleti, “Doğu Sorunu” başlığı altında 19. yüzyıl diplomasisinin başlıca çatışma alanı oldu. Doğulu kimliğini giderek kaybeden, fakat “ıslahat” ya da “çağdaşlaşma”yı da bir türlü başaramayan Osmanlı toplumu, bu yüzyılda her köşesini arşınlayan bir gezginler ordusunun hayal gücünü kamçıladı. Dahası, çok sayıda düşünür ve bilim adamının gözlem ve analizine de malzeme teşkil etti. Öyle ki bunlar arasından, Auguste Comte gibi, Osmanlı devlet adamlarına reform tasarıları sunanlar bile çıktı. Oysa bu konuda en nüfuz edici çözümlemeleri, Osmanlı toplumunu sadece genel ve nesnel veriler çerçevesinde yorumlamakla yetinmeyen, fakat yıllarca gazeteci olarak da izleyen Marx ve Engels yaptılar. Bu çözümlemeler kapitalizmin eşitsiz ve bağlantılı gelişme yasası içinde Osmanlı dönüşümünü ve bu bağlamda sanayileşme ve uluslaşma süreçlerini engelleyen öğeleri de aydınlatıyordu. Kitaba adını veren bu ilk bölümde Türk göçleri, Osmanlı-Bizans sembiyozu ve reform girişimleri konusunda çarpıcı gözlem
*
HER KİTAP, TİTİZLİKLE VE SAPASAĞLAM PAKETLENİR...
*
“Bir şey satacaksanız kitap satın, bir şey alacaksanız kitap alın. Hiçbir nimet onun kadar kıymetli olmamıştır.”
Hasan Âli Yücel
*
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsimi, rüzgarı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Melih Cevdet Anday
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- Ş.T.
- Tarih:
- 6 Kasım 2025 16:47