160 sayfa. 13.5x21 cm
Han Kang'ın metinlerinin odağında makro ve mikro iktidarların özellikle kadınlar ve dolayısıyla tüm toplum üzerinde kurduğu baskı, uyguladığı zulüm var.
Bir yandan Kore tarihiyle yüzleşirken öte yandan şiirsel, akıl ve duygu yüklü, temiz ve keskin bir dille dünya okurlarına evrensel bir çağrı yapıyor.
Adeta kış uykusundan uyanır gibi...
Seul'de bir sınıf.
Genç bir kadın, tahtadaki Yunanca öğretmenini izliyor.
Konuşmaya çalışıyor ama sesini yitirdi.
Öğretmeni ise giderek artan körlüğünün eşiğinde artık konuşulmayan bir dili anlatıyor.
Işığı gittikçe sönerken, sesini duyamadığı kadına adım adım çekiliyor.
İkisini birleştiren geçmişte bıraktıkları...
Bir zamanlar sahip olup artık geri alamayacakları...
Her şeye rağmen çarpan kalpleri...
Gözlerini kaybeden adamın solan ışığı ile
sesini yitiren kadının sessizliği yeni bir dünya kurabilir mi?
Karanlıktan ışığa, sessizlikten nefese, dilden kalbe yolculuk aşkla mümkün mü?
İnsan denilen canlı bu kadar sıradanken, acısı na
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- H.D.
- Tarih:
- 13 Kasım 2025 18:33