248 sayfa. 16x24 cm
Bir tek bu var şimdi o günlerden kalan, bu ihtiyar zeytin ağacı. Belki yüz yaşında, tıpkı benim gibi… Buraya, Ayvalık’a gelirken, babam hatıra kalsın diye getirmişti fidesini Midilli’den. Bir bu ağaç var o günlerden kalan, bir de yüreğimde demir pulluk bıçağının toprakta açtığı gibi derin ve bir türlü iyileşmeyen bir yara! Taa çocukluğumdan beridir cız da cızz yakıp durur içimi, sanırsın içimde bir avuç ateş var… Ne zaman o günler aklıma düşse, bir türkü duysam oralardan, gelip bu zeytinin altına oturur, yamalı bir bohçaya benzeyen çocukluğumu düşünürüm. Bazen yalnızlığım çın çın çınlar durup dururken; çınlama değil bu, bin tane arı girmiş gibi kulağıma. Her yalnızlık korkunçtur ya, memleket hasretine dair olan en korkunç olanıdır çocuk…
Bugün gene çınlıyor sessizliğim. Yüreğim dalgalı bir deniz… Hüznü çocukluk sandığım o günlerde yaşanmış masal gibi, şeker gibi, taze ekmek gibi aklımdan hiç çıkmayan bir hikâye anlatacağım sana çocuk, içinde Ayvalık geçen bir hikâye! Belki içimin ka
Kitaplar, zamanın büyük denizinde dikilmiş DENİZ FENERLERİDİR.
''Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, Yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma....'' Nazan Bekiroğlu
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- E.C.
- Tarih:
- 7 Kasım 2025 16:32