208 sayfa. 13.5x21 cm
Osmanlı-Rus ilişkilerinin geçici bir barış havasına girdiği 1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması sonrasında, buharlı vapurların da faaliyete geçerek kolay ve rahat ulaşım imkânları sağlamasıyla Ruslar İstanbul’a adeta akın etmeye başlar. Rus hacıların kutsal topraklara gidiş ve dönüşlerinde hem bir durak hem de sahip olduğu kilise, ayazma, kutsal objeleri barındıran mabetleriyle İstanbul Ortodoks haccın bir parçası sayılır. Bu alakanın artmasında şüphesiz uzun bir süredir kendilerini Bizans’ın varisi, Ortodoksluğun hamisi olarak gören Rus çarlarının siyasi hedeflerinin İstanbul, Boğazlar ve Akdeniz istikametine yoğunlaşmasının, emperyalist ve yayılmacı politikaların hayata geçirilmesinin tesiri büyüktür. 18. ve 19. asırlarda Rusya artık Osmanlı devletinin baş etmekte güçlük çektiği ciddi bir rakiptir.
Romanov hanedanından Prens Konstantin Nikolayeviç, Rus tarihinde Kiev Knezi Oleg’in 907’de kısmen efsanevi anlatımlarla bilinen İstanbul macerasının ardından İstanbul’a gelen ilk saray mens
Kitaplar, zamanın büyük denizinde dikilmiş DENİZ FENERLERİDİR.
''Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, Yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma....'' Nazan Bekiroğlu
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- E.C.
- Tarih:
- 7 Kasım 2025 16:32