212 sayfa. 13.5x21 cm
Fatih Durgun, Ortaçağ tarihindeki bazı kavram ve olgular üzerinden Avrupa tarihinin klişelerini sorguluyor. Ortaçağ, Batı literatüründe bile uzunca bir süre “Karanlık” olarak tasvir edildi. Ancak son dönemde Ortaçağ’ın özgün yönleri, kavram ve olguları artık geçmişin yabancı bir ülke olduğu metaforunun öğreticiliğiyle, anakronizm tehlikesine düşmeden, sarih bir dille yeniden tanımlanmaya çalışılıyor ve bu çaba Ortaçağ’a bakışımıza yeni imkânlar sunuyor. Fatih Durgun, okuyucuyu bu yeni imkânlar üzerinde düşünmeye davet ediyor:
• Rönesans’tan itibaren Batı literatüründe Ortaçağ kavramının olumsuz anlamıyla ve “Karanlık” metaforuyla yerleşik hale gelmesi
• Tarihin profesyonelleşmesiyle birlikte 19. yüzyılda Ortaçağ Tarihi disiplininin doğuşu • Geç Ortaçağ kavramının doğuşu ve kullanımıyla ilgili sorunlar
• Ortaçağ siyaset düşüncesinde krallık otoritesinin sınırları üzerine olan tartışmaların teorik ve pratik yansımaları
• Feodalizmin Geç Ortaçağ İngilteresi’nde Bastard Feudalism olara
Kitaplar, zamanın büyük denizinde dikilmiş DENİZ FENERLERİDİR.
''Birine altı çizili kitaplarınızı vermek, Yaralarınızı emanet etmektir bir bakıma....'' Nazan Bekiroğlu
Satıcı Yorumları
- Kullanıcı:
- E.C.
- Tarih:
- 7 Kasım 2025 16:32